Türk istiklalinin başlangıcı olan Anadolu'nun işgal kuvvetlerinden kurtuluşunun müjdecisi olarak kabul edilen 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nın 103. yıldönümünü kutlamaktayız. Bu kutlu günü coşku ile kutlayıp bizi zafere ulaştıran kahramanlarımızın hatıralarını zihnimizden bir an bile çıkarmamalıyız.

                Esareti hiç bilmeyen binlerce yıllık tarihinde hiçbir zaman başka milletlerin tahakkümü altında yaşamayan asil Türk milleti, buna yeltenen emperyalistlerin karanlık hayallerini 19 Mayıs günü Samsun'da parıldayan güneşiyle yıkmıştır.  O, her zaman Türk milletinin zekâsına, istiklale olan bağlılığına inanmış bir liderdi. En karanlık zamanlarda bile kurtuluşun mümkün olduğunu biliyordu. Hepimizin malumudur ki: "En karanlık an, şafak sökmeden önceki andır." En çaresiz, güçsüz olduğumuz zamanda bile canından geçerek kurtuluşu düşleyen bu aziz millet, 103 yıl önce olduğu gibi atalarının yolundan yürümeye devam edecektir. Şair Mehmet Emin Yurdakul'un dediği üzere:

Ben bir Türk'üm; dinim, cinsim uludur;

Sinem, özüm ateş ile doludur.

İnsan olan vatanının kuludur.

Türk evladı evde durmaz giderim.          

Bizlere bu güzel yurdu miras bırakan başta Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Kurtuluş Savaşı şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Geçmişten günümüze Türk milletinin harim-i namusu için, bayrağımız için toprağa düşen tüm şehitlerimize ve 15 Temmuz'da sokağa çıkarak bu uğurda şehit düşen aziz yurttaşlarımıza Cenap-ı Allah'tan rahmet diliyorum. Bu duygu ve düşüncelerle başta gençlerimiz olmak üzere Aziz Türk milletinin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı bir kez daha kutluyorum.